Verem Hastalığı Hala Var Mı?
Bir verem savaş dispanseri hekimi olarak en kısa haliyle cevap verecek olursam, evet, verem hala var. Bir dönem Yeşilçam filmlerine de konu olan halk arasında ince hastalık olarak bilinen verem hastalığı, tüm dünyada hala en çok öldüren ilk 10 hastalık içerisinde.
Çok şükür ki geçmişten farklı olarak şu an tedavisi var. Ülkemizde de uzun yılladır devam eden veremle mücadele sayesinde iyi bir salgın yönetimi ve tedavi ile, hem hastalık hem iyileşme hem de yayılma oranları her yıl azalıyor.
Verem hastalığı nedir?
Verem, mycobacterium tuberculosis adlı bir mikrobun hava yoluyla bulaşmasıyla insandan insana geçen bulaşıcı bir hastalıktır. En çok akciğerleri tutmakla birlikte bütün organlarda hastalık yapabilir.
Nasıl bulaşır?
Veremin başlıca bulaşma yolu hava. Bu sebeple özellikle akciğer ve gırtlak veremi olan hastalar bulaştırıcıdır. Konuşma, öksürme, hapşırma gibi durumlarda mikrop içeren damlacıklar havaya saçılır. Havada bir süre asılı kalabilir. Sağlıklı kişilerin bu damlacıkları solumasıyla bir başka kişiye bulaşmış olur.
İyi haber, verem mikrobunu alan her kişi hasta olmaz. Şu an zaten dünyanın 4'te 1'inin bu mikrop ile karşılaştığı tahmin edilmekte. Birçok kişide bağışıklık sistemi bu mikrobu vücutta etkisiz hale getirir ve kişi hastalanmadan mikrop vücutta saklı kalır. Bağışıklık sistemini düşüren durumla mikrop tekrardan uyanıp kişide hastalık yapabilir.
Kimler daha çok risk altında?
Bağışıklık sistemini zayıflatan HIV/AİDS hastalığı, diyabet, kronik böbrek hastalığı, bazı kanserler, bazı mide-bağırsak ameliyatları, doğuştan bağışıklık eksikliği olan bazı hastalıklar veremin ortaya çıkması için risk oluşturur.
Bağışıklık sistemini baskılayan TNF-alfa inhibitörleri, kortizon, organ nakli sonrası kullanılan ilaç tedavileri vereme yatkınlık oluşturur.
Tütün, ilaç, alkol, madde bağımlılığı, kısa sürede yüksek kilo kaybı gibi durumlar da yatkınlık oluşturur.
Toplu ortamda yaşayanlar(cezaevi, huzurevi gibi), göçmenler, evsizler, sağlık kurumlarında çalışanlar gibi toplumdaki bazı gruplarda görülme riski daha yüksektir.
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Verem hastalığında görülen belirti ve bulgular ateş, gece terlemesi, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı ile beraber hastalığın tutulduğu organdaki bulgulardır.
Akciğer vereminde (özellikle 2 haftadan uzun süren) öksürük, balgam, göğüs ağrısı, nefes darlığı, kanlı balgam çıkarma görülür. Akciğer dışı organlardaki verem hastalığında ise ilgili oranla ilişkili belirti ve bulgular görülür.
Veremde yakınmalar genellikle hafif başlar, yavaş ilerler. Bu sebeple hastalığın tanınması gecikebilir. Bu durum hem hastalığın daha çok ilerlemesine, tutulan organda daha çok tahribata yol açar, hem de bulaştırıcı verem hastalarının mikrobu çevresine saçmaya devam eder.
Bu sebeple, özellikle iki haftadan uzun süren öksürük ve eşlik eden diğer yakınmaların mevcudiyeti durumunda kişilerin en kısa zamanda bir sağlık kurumuna başvurulmaları hem kendisi hem de toplum sağlığı açısından önem büyük önem arz etmektedir.
Nasıl tedavi edilir?
Verem hastalığı, çoklu antibiyotik tedavisi ile tedavi edilir. Bu ilaçların en az 6 ay ( daha uzun da olabilir) düzenli olarak kullanılması gerekir. Tedavinin uzun olması ve günde 8–10 hap içilmesi gerektiği için hastalar eğitim almış bir başka kişinin gözetiminde ilaçlarını alırlar. Bu uygulamaya DGT(doğrudan gözetimli tedavi) denir ve verem tedavisinde gerekli olan bir uygulamadır.
Verem hastalığı, uygun şeklide tedavi edildiği ve bulaştırıcı olmadığı sürece işte çalışmaya ve evlenmeye engel teşkil etmez.
BCG aşısı verem hastalığından korur mu?
2. ayının dolduran bebeklere yapılan BCG aşısı çocuklarda görülen beyin zarını tutan(menejit) ve kanla yayılan (milyer) verem hastalığını önler. Tüm hayatımız boyunca veremden koruyan bir aşı değildir.
Veremden koruma ve korunma konusunda neler yapabiliriz?
2 haftadan uzun süren öksürük ile birlikte balgam çıkarma, halsizlik, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi şikayetlerinden biri ya da birden fazlası varsa mutlaka verem savaş dispanserine ya da başka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Öksürürken, hapşırırken ağız kağıt mendil ile kapatılması gerekir.
Yaşanan ortamların düzenli olarak havalandırılması gerekir.
Bebekler doğumdan sonra 2. ayını doldurduğunda BCG aşısı ile aşılanmalıdır.
Dengeli beslenmeli, sigara ve alkolden uzak durmalı, beden ve ruh sağlığına önem verilmelidir.
Sıhhatle, afiyetle kalın.